Suudi Arabistan, Bahreyn, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Maldivler, Yemen ve Libya’nın Katar’la tüm diplomatik ilişkilerini kesmesi, Ortadoğu’da yeni bir kaosun fitilini ateşledi. Suudi Arabistan, Bahreyn, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen, Libya ve Maldivler, Katar’la tüm ilişkilerini kesti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuyla ilgili olarak önce Katar Emiri Hamed Al Sani ile görüştü. Ardından Rusya Başkanı Putin, Kuveyt Emiri El Ahmed El Sabah ve Suudi Arabistan Kralı Abdulaziz Al Suud ile görüşerek diplomasi ve diyalog yolunu tavsiye etti.

İki hafta önce, Katar Emir El Sani’ye atfedilen ‘ABD’ye karşı ve İran’ı destekleyici’ açıklamaların Katar Resmi Haber Ajansı (QNA)’da yayınlanması, fitili ateşleyen ilk adım oldu. QNA sitesinde 23 Mayıs gecesi Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’ye atfedilen “ABD’ye karşı ve İran’ı destekleyici” açıklamalar kısa süre içinde tüm medyada geniş bir şekilde yer aldı. Bundan birkaç saat sonra açıklama yapan Katar hükümeti İletişim Dairesi Direktörü Şeyh Seyf bin Ahmed Al Sani, QNA sitesinin siber saldırıya uğradığını duyurdu ve “QNA siber saldırıya uğradı. Yayınlanan haberlerin gerçeği yansıtmıyor. Medya organlarından bu açıklamaları dikkate almamalarını talep ediyoruz” dedi.

Ardından, ABD’den 350 milyar dolarlık silah alımı yapan ve ABD Başkanı Trump’la beraber İran’ı tehdit eden Suudi Arabistan’ın öncülüğünde ilerleyen süreç ile diplomatik kriz başladı. Kriz son zirvesine ulaştı ve 7 ülke diplomatik ilişkilerini kesip, Katar’a uçuşlarını durdururken, 5 ülke itidal çağrısı yaptı.
Suudi Arabistan Resmi Haber Ajansı SPA’da yayınlanan Dışişleri Bakanlığı açıklamasında ise, ‘ülkenin milli güvenliği’ için Katar ile tüm diplomatik ilişkilerin kesildiği, deniz ve hava sınırlarının da kapatıldığı belirtildi.

Ambargo kararı alan ülkeler, özellikle de Suudi Arabistan bir süredir Katar’ın bazı terör gruplarına maddi destek sağladığı ve İran’la işbirliği yaptığı iddialarını gündeme getiriyor. Aynı zamanda Körfez ülkelerinin terör grubu olarak tanımladığı Müslüman Kardeşler ve DEAŞ’a maddi destek sağladıkları da iddia ediliyor.

Zirvenin ardından karalama kampanyası manidar!

Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan basını başta olmak üzere Ortadoğu’daki basın yayın organları yalanlamaları dikkate almayarak siber saldırı girişimini Katar aleyhine bir kampanyaya dönüştürmüştü.

Suudi Arabistan’daki zirvelerden hemen sonra da Hamas’ın sürgündeki eski liderine ev sahipliği yapan ve sık sık Müslüman Kardeşler Teşkilatı’na (İhvan) yardım etmekle suçlanan Katar aleyhinde yapılan haber kampanyası dikkati çekiyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Suudi Arabistan’ı ziyaret etmesinden birkaç gün sonra yaşanan kriz, kimilerine göre, yeni Amerikan yönetiminin Ortadoğu vizyonu kapsamında yaşanan gelişmeler olarak yorumlanırken, kimilerine göre de ABD ile bağlarını yeniden güçlendiren Suudi Arabistan’ın bölgede kendi gücünü ve siyasetini hissettirmesi şeklinde değerlendiriliyor.

Erdoğan’dan diplomasi trafiği

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuyla ilgili olarak önce Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile görüştü. Ardından Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin, Kuveyt Emiri Şeyh Sabah El Ahmed El Sabah ve Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz Al Suud ile görüşerek diplomasi ve diyalog yolunu tercih etmenin öneminin vurgulandığı kaydedildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konudaki temaslarına devam edeceği öğrenildi.

Kremlin basın dairesinden yapılan açıklamada da, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Moskova ile Ankara arasındaki ilişkilerin tam olarak canlanma sürecini, Türk Akımı projesinin hayata geçirilmesini, Suriye’deki çözüm sürecini ve Katar krizini telefonda görüştüklerini açıkladı.