Prometheus’tan sonra nasıl bir hal alacağını merak ettiğimiz ‘Yaratık’ efsanesinin yeni filminde sorularımıza cevap bulabileceğiz. Merak ettiğimiz bir diğer şey de, Michael Fassbender’ın yeni fi lmde nasıl bir performans gösterdiği. Ülkemizde 12 Mayıs’ta vizyona girecek filmde kuşkusuz en zor rolü aynı anda iki androidi canlandıran Michael Fassbender üstleniyor. Biz de fi lmin öncesinde Fassbender’a aklımıza gelenleri sormak istedik.

‘Prometheus’ta birçok korkuya köken oluşturan anlaşılmaz güdülerin öncüsü David’in derisine giren Michael Fassbender, bu kez ‘Yaratık: Covenant’ın mürettebat üyesi Walter’ı canlandırıyor. ‘X-Men’ serisinin yıldızı, ’12 Yıllık Esaret’ ve ‘Steve Jobs’ filmleriyle Oscar’a aday olan aktör, teknolojik gelişmeler sayesinde sahneleri kılığa girmeden canlandırmıştı.

ESQ: Sizi ‘Yaratık: Covenant’ta iki farklı rolde görüyoruz. David dışında başka hangi karakteri canlandırıyorsunuz?

Michael Fassbender: Covenant gemisindeki yapay mürettebat üyesi Walter’ı da canlandırıyorum. David, Walter’ın farklı bir versiyonu diyebiliriz. David, insan gibiydi ve birçok insani özellik geliştirmesini sağlayacak şekilde programlanmıştı. Bu özellikleri kimi zaman insanları korkutuyordu da. Dolayısıyla insani özellikleri az barındıran bir yapay vücut geliştirdiler.

ESQ: Sahneleri bir kılığa bürünmeyip kendiniz olarak mı oynadınız?

M.F: Evet; David ve Walter’ın bir arada olduğu birkaç sahne var ve bu sahneleri kameranın özel bir bilgisayarlı vinç üzerinde olduğu bir sistemle çektik; çok etkileyiciydi. David’in çekimlerini gerçekleştirirken vincin hareketi elektronik olarak eşleştirildi. Böylece bunun tersini Walter için yaptığımızda David için yapılan elektronik eşleşmenin aynısını yapmış olduk. Sonra beni Walter olarak David’le aynı sahneye yerleştirdiler. Teknolojinin bu kadar gelişmiş olduğunu görmek oldukça ilginçti.

ESQ: Kahraman, ‘Prometheus’ta da olduğu gibi, ‘Arabistanlı Lawrence’ filmindeki Peter O’Toole’dan hâlâ etkileniyor mu?

M.F: Ben hâlâ bunu merkez alıyorum. İnsanların ‘Prometheus’ta gördüklerinden çok uzaklaşmak istemiyorum. Dolayısıyla sabit kalacak bazı unsurlar var ve bu sabit kalacak unsurlardan biri de, Peter O’Toole etkisi. Lawrence’ın söylediği şarkıyı seslendirdiğim sahne ile ‘Arabistanlı Lawrence’ filmine referans verilmiştir. Bence bu tür yapımlarda bu referansların verilmesi çok güzel. Önceki filmlere küçük göndermeler yaparak izleyiciyi yapıma bağlayabilirsiniz.

ESQ: Walter ve David’i aynı anda canlandırmak sizin için zorlayıcı olmuştur.

M.F: Net bir fikrin olması yardımcı oluyor. Eğlenceli bir tecrübe. ‘Prometheus’a başladığımda, ‘Yaratık’ dünyasında olmanın ve Ridley Scott’la çalışmanın eğlenceli olacağından emin oldum. Bu size bazı şeyleri ne kadar ileriye götürebileceğinizi gösteriyor. David bana göre çok net. Onu çok iyi anlıyorum. Her sahnedeki eğlenceli şeyleri bulabilmekle alakalı. Aynı zamanda içindeki komediyi bulmak da önemli; çünkü fi lm korkutucu. ‘Prometheus’ta kafanın koparılması bile bana göre biraz komikti.

ESQ: İlham almak için Ian Holm’un Ash karakterini izlediniz mi?

M.F: Daha önceki yapay enkarnasyonlardan hiçbirini izlemedim. Peter O’Toole, David Bowie ve Olimpik dalgıç Greg Louganis’ten ilham aldım. İlham aldığım isimler bu üçüydü. Replikantları görmek için ‘Prometheus’tan önce ‘Bıçak Sırtı’nı izledim. Bu kez de Sidney’e giderken, uçakta, robotların nasıl olduklarını görmek için ‘Yaratık’ ve ‘Yaratık 2’ filmlerini izledim. Walter’da daha çok Leonard Nimoy ve Spock esintileri var. Duygusallıktan biraz uzak, daha çok mantıklı bir içerik istedim. Ash’e geri dönüp bakmak ilginç, Ian Holm sanırım kasıtlı olarak yaratığı tamamen insan gibi canlandırıyor. Ben bunun tersi yönde hareket ettim, ‘Prometheus’ta da bunun tam tersini yapmıştım.

ESQ: ‘Yaratık: Covenant’, ‘Prometheus’tan tür olarak farklı bir film mi?

M.F: Ben cevabın evrene kaldığını söyleyebilirim. ‘Prometheus’ta Mühendisler’e tanıtılmıştık, ancak bu filmde daha az rolleri var. Film olarak hissettirdikleri açısından bakıldığında bir korku filmi olması yönünden ‘Yaratık’a dönüş olduğunu söyleyebilirim. Ama bence ‘Prometheus’tan çok daha korkunç olacak. Bu, psikolojik bir gerilim. ‘Prometheus’un mevcut ögeleri, keşfetmeye çalıştığımız görkemli gezegen ve üzerinde bulunduğumuz Dünya’dır. Bunlar birbirleriyle benzerdir. ‘Yaratık’ı gerçekten öne çıkaran şey, gemiyi asla terk etmemeniz ve bu yüzden çok klostrofobik bir deneyim oluşu. Bu filmde de bu tür unsurlar yer alıyor. ‘Yaratık’ta bir geminin içine göre daha genişletilmiş, nefes alınabilen bir dünya var.