Ruhun gıdası müzik beynimizi de besliyor. Şarkı söylemenin Alzheimer’dan koruduğunu belirten Prof. Dr. Kütükçü, ‘Aynı zamanda bir enstrüman çalıp, dans edenlerin anıları canlanıp hafızası güçleniyor’ diyor.

Tedavisi olmayan Alzheimer’ın hakkından müzik geliyor. İleri yaşlarda daha fazla görülse de, bu hastalığın özellikle 65 yaş sonrasında tehdit yarattığını söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Nöroloji Bölümü Direktörü Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, şarkı söyleyerek Alzheimer’dan korunmanın mümkün olduğunu belirtiyor. “Müziğin Alzheimer hastalığı üzerine olumlu etkileri uzun zamandan beri bilinirken, bu konuda oldukça fazla sayıda çalışma yapılıyor” diyen Prof. Dr. Kütükçü şöyle konuşuyor:

ANILAR CANLANIYOR
“Şarkıların duyguları, duyguların da anıları canlandırıldığını, başka hiçbir şeyin yapamayacağı şekilde hastaların anılarını hatırlattığını söyleyen araştırmalar mevcut.” Prof. Dr. Kütükçü hastalığa ilişkin olarak şu bilgileri veriyor…

İSPATLANDI
Geçmişten bilinen, dinlenen şarkıların hastalarda anıları anımsamayı sağladığına dair çalışmalar mevcut. Bir çalışmada demanslı hastalarda en son müzik yeteneğinin kaybolduğu görüldü. Bu nedenle ileri evre Alzheimer hastalarında bile bu yolla hastalara tekrar bazı şeyleri kazandırmak ve öğretmek için en iyi yol müzik olabilir. Enstrüman çalmayı bilen hastalarda özellikle bunu kullanmak çok yararlıdır. Hatta hareket fonksiyonları yeterli olan hastalarda müziğin ritmini kullanarak yapılan danslar; sarılma, dokunma duyularını ve bununla birlikte güven duygusunun artması ve anıların canlanmasında güzel bir yol olabilir.

SAKİNLEŞTİRİYOR
Müziğin hastalarda ajitasyonu, anksiyeteyi, saldırganlığı, uyku bozukluklarını düzeltici ve hatta bilişsel ve fiziksel fonksiyonları iyileştirici etkileri bulunuyor. Şarkı söylemek aslında beynin sağ yarıküresinin sağladığı bir eylemdir. Ancak müzik, ritmi dışında diğer fonksiyonlar da olduğundan aynı zamanda sol yarıküresi ve hatta görme merkezi de uyarılarak bu alanların çalışmasını, böylece beynin bir şekilde uyarılmasını sağlıyor. Unutkanlığı ve ilerde gelişebilecek demansı önlemenin yolları, önce bunlara neden olabilecek hastalıkların bilinmesi ve teşhisi yapılan hastalıklara karşı yapılacak mücadele ile başlar. Bu önerilere dikkat !

* Günlük işlerinizi, planlarınızı, randevularınızı ve yapacaklarınızı mutlaka not alın.

* Alışverişe çıkarken liste yapın.

* Önemli telefon numaralarını bir yere yazın.

* Bir Şeyi nasıl yapacağınızı unutuyorsanız yapış sırasını yazın.

* Koyduğunuz eşyaları (anahtar, gözlük gibi) bulamıyorsanız hep aynı yere koymaya dikkat edin.

* Randevularınız için hatırlatması bakımından saatinizi kurun.

* Biriyle konuşurken başka şeylerle oyalanmak yerine dikkatinizi karşınızdaki kişiye verin.

* Mümkünse bu konuşmaları sessiz ortamlarda yapın.

HANGİ BESİNLER ETKİLİ OLUYOR?
Beyin hücrelerinin bir kısmının ölmesiyle ortaya çıkan Alzheimer hastalığı özellikle hafızada ilerleyici kayıplara neden oluyor. Uzmanlar bu hastalığa karşı etkili olan besinleri şöyle sıralıyor: Yaban mersini, somon, sardalya, uskumru, ringa ve ton balığı, ceviz, badem, keten tohumu, zeytinyağı, marul, lahana ve brokoli, avokado, limon, portakal, çilek, mango gibi turunçgiller, köri, yeşil çay.

HAFIZAYI GELİŞTİREN AKTİVİTELER
Bulmaca, sudoku çözmek
Scrabble gibi strateji gerektiren oyunlardan oynamak
Bol miktarda gazete, dergi okumak, sevdiğiniz türden kitap okumak
Müzik aleti çalmak
Yabancı dil öğrenmek gibi yeni hobiler ve uğraşılar edinmek; bunları öğrenmek için uğraşmak

YAŞLA BİRLİKTE RİSK ARTAR
Alzheimer hastalarının yarısının 75-80 yaş aralığında olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yaşar Kütükçü “Ülkemizde yapılan bir çalışmaya göre 70 yaş üzerinde görülme sıklığı yaklaşık yüzde 10’dur” dedi.

UNUTKANLIĞA NEDEN OLAN FAKTÖRLER
Damar sertliğine neden olan yüksek tansiyon, şeker, kolesterol yüksekliği, sigara kullanımı gibi nedenler var ise bunları ortadan kaldırın.
Düzenli egzersiz yapın. Özellikle düzenli yürüyüş yapanlarda unutkanlık ve demansın gelişme riskinin daha düşük olduğu birçok çalışmada gösterilmiştir.
Dengeli ve düzenli beslenin.
Stresten uzak durun.
Sosyal ilişkilerde bulunun ve aktif olun. Bu ayrıca stres, depresyon anksiyete gibi diğer risk faktörlerinin azaltılması için de önemlidir.
Zevkle yapabileceğiniz uğraşılar bulun ve yapın. Varsa hobilerinizi devam ettirin.
Düzenli uyuyun.
Sigara içiyorsanız bırakın..