Danıştay’ın, YSK kararlarının kesin olduğuna dair anayasa hükmü gereğince, söz konusu kararlara karşı açılan iptal davalarında “yetkisizlik” kararları verdiği ortaya çıktı.

Danıştay‘ın, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararlarının kesin olduğuna dair anayasa hükmü gereğince, bu kararlara karşı açılan iptal davalarında “yetkisizlik” kararları verdiği ortaya çıktı.

AA muhabirinin çeşitli kararlardan derlediği bilgilere göre Danıştay, seçimlere itiraz başvurularında Anayasanın 79. maddesinde yer alan “Yüksek Seçim Kurulunun kararları aleyhine başka bir merciye başvurulmaz.” hükmü uyarınca, seçimlerle ilgili açılan davaları reddeden mahkeme kararlarını onadı.

Balıkesir’in Gönen ilçesine bağlı Kilik köyünde 2009 yılında yapılan muhtarlık seçimlerini kazanan bir kişi, seçim tutanağının iptal edilmesine ilişkin il ve ilçe seçim kurullarına karşı yaptığı itirazın reddine yönelik, Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığının verdiği karara karşı Ankara 10. İdare Mahkemesine dava açtı.

Mahkeme, 1982 Anayasasının 79. maddesindeki hüküm uyarınca dava konusu YSK kararının iptali istemiyle açılan davanın incelenmesine olanak bulunmadığını belirterek, davayı reddetti.

Bunun üzerine Danıştay’a yapılan temyiz başvurusunda ise Danıştay 10. Dairesi, idari ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulmasının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkün olacağına işaret etti. Mahkemenin verdiği kararın hukuka uygun olduğunu belirleyen Danıştay 10. Dairesi, temyiz istemini reddederek Ankara 10. İdare Mahkemesinin kararını onadı.

Demokrat Parti Simav İlçe Başkanlığı da 2009 yılındaki yerel seçimlerle ilgili YSK’ya yaptığı itirazın reddedilmesi üzerine Ankara 7. İdare Mahkemesine dava açtı. Ankara 7. İdare Mahkemesi de Anayasanın 79. maddesindeki hükmü gerekçe göstererek itirazı reddetti.

Temyiz başvurusunun ardından da mahkeme kararını hukuka uygun bulan Danıştay, mahkeme kararını onadı.

Bir kişinin, 2007 yılındaki milletvekilliği genel seçimlerinde Kastamonu’dan bağımsız milletvekili adayı olarak kabul edilmesine ilişkin yaptığı başvuru, Kastamonu İl Seçim Kurulunca reddedildi. Bu karara karşı yapılan itirazın da YSK tarafından reddedilmesinin ardından YSK kararı aleyhine Ankara 16. İdare Mahkemesine dava açtı.

Mahkeme, YSK kararlarının kesin olduğunu ve bu kararlara karşı hiçbir merciye veya yasa yoluna başvurulamayacağını belirterek davayı reddetti. Temyiz başvurusunu görüşen Danıştay 10. Dairesi de hukuka uygun bulduğu mahkeme kararını onadı.

Seçimleri iptal eden mahkemenin kararı bozuldu

Çorum Ziraat Odasının delege seçimine ve bu delegelerin katılımıyla 2011 yılında yapılan genel kurulun iptal edilmesi için açılan davada Çorum İdare Mahkemesi söz konusu delege seçimini ve burada seçilen delegelerle yapılan genel kurulu iptal etti.

Mahkeme kararına karşı Danıştay’a yapılan temyiz başvurusunda davayı görüşen Danıştay 8. Dairesi, 6964 sayılı Ziraat Odaları ve Ziraat Odaları Birliği Kanunu’nda organ seçimlerinin yargı gözetimi altında gizli oy ve açık tasnifle yapılacağına yönelik hükümler bulunduğunu belirtti.

Ziraat odası organlarının seçiminin hukuka aykırı olup olmadığı hususunda karar verme yetkisinin seçim hakimlerinde olduğuna işaret eden Danıştay 8. Dairesi, delege seçimleriyle ilgili mahkemenin verdiği kararı onadı. Daire, seçim hakiminin verdiği kararlara karşı seçim kurullarına itiraz edilebileceğini belirterek, genel kurulun iptaline ilişkin verilen kararı ise bozdu.

Manisa 2. İcra Mahkemesi Hakimince, YSK tarafından 2010 yılında adli ve idari yargı hakim ve savcıları arasından Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyeliği için yapılacak seçimlerde uygulanacak genelgenin ve takvimin iptaline yönelik Danıştay’a dava açıldı.

Danıştay 10. Dairesi, açılan davanın ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’da görülecek davalardan olmadığına işaret ettiği kararında, bunun yanı sıra Anayasanın 79. maddesinin ikinci fıkrasında “YSK kararları aleyhine başka bir merciye başvurulamayacağı”nı belirtti.

Daire, oy birliğiyle davanın görev yönünden reddine karar verdi.